Osman Nuri Ünsal’ın sözlerini hiç okudun mu azizim?

Tarih: 20 Mayıs 2014 Sal 16:09 | Bu yazı 14.046 kez okundu.

Ben okudum ve çok da etkilendim. Günümüzdeki klasik yazarlar gibi olaylara popülarite için yaklaşmayan bir yolu var. Yazılarında içtenlik, huzur ve aşk yatıyor. Aklıma bir an ne geldi biliyor musun? Melankonik rap şarkıları dinlediğim için ve kafiyeli sözleri sevdiğim için bu adamın da bu tarz şiirleri olmasını çok isterdim. Ama böyle ayrı bir cool havası var. Kur-an’ı Kerim okuyan kişi rap mi yaparmış, şiir mi okurmuş demeyin boşuna. Aslında dinini tam haliyle yerine getiren kişi istediği herşeyi yapabilir. Gece hayatı bile olabilir. Neden günümüzde dini kişilerin profili sessiz, sakin ve mazlum olarak görülür anlam veremiyorum. Bir insan duasını ettikten yarım saat sonra gidip bir şarkı dinleyebilir veya bir partiye katılabilir. Yanlış mıyım? Bu algının bir gün kırılması gerekiyor aslında. Çünkü dinine bağlı insan gayet istediği herşeyi yapabilir. Gece hayatı olur, içki içmez. Arkadaşlarıyla gün boyu takılır, yılışık olmaz. Aslında bize bunu kazandırır din. Ağır başlı olmayı kazandırır. Ama günümüzde bu ağır başlılık insanlar tarafından mazlum, kimseye zararı olmayan masum kedi gibi görülmeye yol açıyor. Çok yanlış…

Osman Nuri Ünsal’ın sözlerinin bir çoğunu burada toplamaya çalıştım. İnşallah gören ve okuyan olur…

* Allahım, yağmur damlasını ilk yüzüme ulaştıran meleğine aşık olmak istiyorum.

* Peki azizim, ev alırken çarşıya değil de; camiye yakınlığını göz önünde bulunduran abiler, yaşıyor mu dersin?

* Eğer kıskanılacak insanlar görmek istiyorsanız, camide ilk safta olanlara bakın…

* innallahemaassabirin’.. bu ne demek biliyor musun azizim? bırakmam seni demek, bırakmayacağım demek…

* Bana hep diyorlar, nesini sevdin ki? Güzelliği yok, zengin felan da değil, yanına bile yakışmıyor.. Tek bir cevabım var onlara.. “Dini tam azizim…”

* Tamam olabilir.. El ele tutuşmayız, göz göze de gelmeyiz, hatta konuşmayız bile. Ama en azından seni, sabah namazına kaldırmama izin ver…

* Eğer öğretmen olsaydım, sınav sorusu olarak tüm öğrencilerime halini hatrını sorardım.

* Sana çok şey vaat edemem… Ama benimle gelirsen, karlı ve soğuk kış günlerinde, küçük ve sıcacık evimizin oturma odasında, ellerin ellerimde, dizlerinin dizlerime değerken, tüm insanları unutup seninle Kur’an okuyabiliriz…

* Bari gel, namazıma eşlik et.. Malum tek başına sevabı az oluyor…

* Üzerine parfüm değil de; kitap kokusu sinmiş kadınlar vardı. Gittiler, öldüler, bittiler…

* Biliyor musun? Ben her gün kur’an okuyorum ve ne zaman adın geçse kur’an da, hüngür hüngür ağlıyorum. Kıskançlık benimkisi… Acaba diyorum kendi kendime. Acaba kaç müslümanın dilinde adın var…

* Bir gün konuşuyorduk. Bizden büyük abinin biri söz aldı ve dedi. Eğer kapalı bir bayan internete resim koyup o resmide hiç tanımadığı hayatında görmediği erkekler beğenip altına rahat rahat yorum yapabiliyorsa; cennet artık yeni annelerin ayaklarından kaçar gider azizim…

* Acı: Evde yabancı bir kadının annenizin yerini aldığını görmenizdir…

* Evet! Birileri çok çalışıp uykusunu bölüp boğaziçi’ne, odtü’ye girebilir.. Ama çok çalışıp, uykusunu bölüp, birde camiye giden üniversiteli bir başka güzel değil mi?

* Kalp zor bir dildir.. Ondan düşenleri herkes okuyamaz. Hani o kadar zordur ki; okuyabilene ‘aşk’ olsun…

* Avuçların kaşındığında aklına para değil, duâ gelmeli…

* Küçük bir kağıda yazılmış elveda yazısı… Çok merak ettim, O elindeki kalem, kurşun mu?