Selçuk Üniversitesi’ni tercih edenlere tavsiyelerim!

Tarih: 26 Temmuz 2014 Cts 13:02 | Bu yazı 15.181 kez okundu.

Geçtiğimiz günlerde tercihlerin açıklanmasıyla birlikte böyle bir konu açmak farz oldu artık. Çünkü tercihinde çıkan üniversiteyi hemen internette araştırmaya girişenler oluyor. Aslında bu konumu da onlar için açtım. Selçuk Üniversitesi’ne gelmeden bir çoğunuz kısa kısa bilgi sahibi olacaksınız birazdan.

Çoğu üniversite adayı tercihler açıklandığını görünce ilk kez milli olacakmış gibi heyecanlı olur. Bunu bende yaşadım. Acaba neresi çıkmış diye kendini yer bitirirsin. ÖSYM öyle bir sistem ki; tercih açıklandıktan ilk beş dakika içerisinde sisteme girip baktın baktın, bakamazsan girip sonucunu görmek için geceyi beklemen gerekiyor. Çünkü kerhaneye hücum eden inşaat işçisi gibi adaylar siteye doluşuveriyorlar. Haliyle sonrasında TTNET yavaşlığı gibi site yavaşlıyor ve hayattan bıkıyorsunuz. Tercih heyecanı falan da kalmıyor o sıkıntıdan dolayı.

Neyse çok konuştum yine ben. Bugün Selçuk Üniversitesi’nde öğrenci olmaktan, yeni gelecek arkadaşlarıma kıssadan hisse öneri ve tavsiyelerde bulunacağım.

Selçuk Üniversitesi’ni kazandın ve Konya’ya hiç gelmedin varsayaraktan yazıma başlıyorum.

Konya’ya Ankara veya Eskişehir’den geleceksen büyük ihtimalle zamandan tasarruf açısından hızlı trene bineceksin. Yaklaşık 90-100 dakika sürüyor bu rahat yolculuk. Yolculuk yaparken ters koltuk isteme. Mümkün olduğunca gidiş yönüne bakan koltukları tercih et ve mümkünse cam kenarı olsun. Dışarıyı seyretmek varken neden insanları seyredeceksin? Eğer kaparım gözlerimi, takar kulaklığımı müzik dinlerim dersen o başka tabii. Okul açılmaya 1-2 hafta kaldığında artık yavaştan herkes gitmek için biletini almış olur. O yüzden hızlı davran ki açıkta kalma. O 1-2 haftalık süreçte trenler neredeyse tıklım tıklım dolu oluyor. Tıklım tıklım dememin sebebi insanlar değil, valizlerin çok olması. Hal öyle ki ben Konya’ya giderken valizimi kucağımda getirmek zorunda kaldım. Şaşırma da gülme de. Durum o derece vahim. Trende bir öğrenciye beş veli düştüğünü biliyor muydun? Bilmiyorsun tabii. Yolculuk esnasında “senin çocuk nereyi kazandı, benimki şurayı kazandı, senin çocuk evde mi yurtta mı kalıyor, benimki şurda kalıyor” gibi sohbetlerin yavaştan başladığını göreceksiniz. Haliyle trende tüm bunlara kulak misafiri oluyorsunuz. Kulağınız onlarda, gözünüz camda olsun kısacası.

Konya’ya ayak bastın. Toplu taşıma araçları hakkında hiçbir bilgin yok. Tren garından üniversiteye nasıl gidilir hiç bilmiyorsun. İlk olarak yapacağın şey el-kart almak. Alırken 3 lira para ödüyorsun ve kart + içinde tek biniş ücreti olmak koşuluyla satın alıyorsun. Fakat bu şehirde dolmuş hariç tüm toplu taşıma araçlarında ve tramvayda el-kart kullanılıyor. O yüzden kartı aldıktan sonra 20 lira yükletmeni tavsiye ederim. Tren garında bir tane el-kart dolum yeri bulunuyor. Büfe tarzında bir yer. Sorduğunuzda yerini göstereceklerdir. El-kartını aldın ve arkanı döndün. Taksi durağı var değil mi? Taksi durağının tam karşısından otobüs kalkar. Bu otobüs Mevlana’ya kadar gider fakat sen “zafer durağı”nda ineceğini söyleyeceksin. Yaklaşık 10 dakika bile sürmüyor zaten otobüsle zafer durağına ulaşmak. Otobüste kişi başı 1.30 TL kart ücreti alınıyor. Yani kartı o sisteme gösterdiğin an 1.30 çekiyor. 3 kişiyseniz üç kez gösterip çekiyorsun kartı. Zafer durağı dediğim yer bir tramvay durağı. Aleaddin Tepesi’nin olduğu yer yani. Tramvaylar genelde 5 dakikada bir sürekli gelir. Hızlı dolar ve geç boşalır. O yüzden elinizde valizlerle yer kapmaya bakın. Yer kapamadıysanız en arkaya gidin ki daha geniştir, sıkışmazsın. Aynı şekilde tramvaya binerken de 1.30 TL kişi başı kart gösteriyorsun alete. Artık tramvaydasın. Selçuk Tıp durağına veya Bosna Hersek durağına kadar inmeyeceksin. Tramvaylarda gelinen durakları otomatik olarak sesli duyurulsa da sen yine de takip et durakları. Gerçi 1-2 durak kaçırsan da zararı yok. Duraklar birbirine çok yakın. Bu kadar fazla durağın olmasına belki şaşırabilirsin başlangıçta. Normal, bende aynı duyguyu yaşadım.

İlk zamanlarda yurtta kalmayı kendine kabullendir. Ben ev olsun diye bizimkilere israr ettim ama çok para gittiğini fark ettim. Sonradan geçmişini hatırlayıp su gibi para gittiğini düşündüğünde pişman oluyorsun. Yurt en iyisi fakat Konya’da garip bir sistem var. Üniversiteye yakın neredeyse hiç erkek yurdu yok. Her tarafını kız yurdu kuşatmış. Bosna Hersek tramvay durağında indiğinde göreceğin Kıvılcım ve İdeal bir kız yurdudur bunu bil. Ben ilk gittiğimde erkek yurdu sanıp başvuracaktım. Kız yurdu dediklerinde dumur oldum. Konya’da ki kız ve erkek yurtlarının neredeyse tamamı cemaatin elinde. Konya’yı kazanıp gelen erkekler ya İdeal özel yurdunda, ya cemaat evinde, ya öğrenci evinde ki cemaatten farkı yok ya da 3-4 kişi toplanıp kendi evlerine çıkıyorlar. KYK başvurup sonuç bekleyen erkek öğrenciler çok sevinmesin. Ben erkeklerin kaldığı KYK ne tarafta onu bile bilmiyorum çünkü, KYK’da kalan erkek arkadaşım bile yok. O derece yani. Kızlar kampüs içi KYK’da kalıyorlar ama yer olmayınca çok uzaklara da verebiliyorlar. O zaman iş kötüleşiyor işte. Günlük en az üç saatlik gidiş geliş toplam yolu çekmek durumunda kalabiliyorsun. Kızlara KYK hakkında tek tavsiyem; kampüs içi değilse KYK’da kalmayın. Çünkü hem uzak düşüyor, hemde tramvaylar çok dolu oluyor.

Üniversite’nin en aktif mahallesi araştırdığın üzere Bosna Hersek. Alıştığında çok süper yerdir. Hele ki ideal, kıvılcım ve atlantis taraflarına yakın yerdeysen çok şanslısın. Zaten atlantis evlerinin hemen ilerisinde mavi bir bina var. Özel erkek yurdudur burası. İsmini tam hatırlamıyorum ama çoğu erkek öğrenci yurtta kalmak için buraya gelir çünkü, bosnanın tam merkezinde sayılır. İki adım attıktan sonra kendini iki kız yurdu arasında bulabiliyorsun yani. İki kız yurdu arasında ve karşısında kuaföründen tut, bilgisayar tamircisine, bimine, cafesine herşey var. Fakat sazan gibi ilk gördüğün yere girme. Çünkü, Bosna Hersek öğrenci mahallesi olduğundan dolayı, öğrencinin halinden anlayalım demek yerine ne koparsak kardır felsefesi hakim. Haliyle fiyatlar biraz yüksek. O yüzden atlantisin yanındaki opetin içerisinde burger king’i önerebilirim sana. Ben çoğu zaman 10.50’lik menü alırım. İki hamburger, iki patates ve iki kola veriyorlar karşılığında. İki kişi doyar yani. Doyurmasa bile tıkar. Ha yok ben 10.50’lik menü bile alamam dersen tavuk döner vb. yerler var ama dediğim gibi paran yoksa burada yaşanmaz. Eğer yurtta kalıyorsan en azından günlük 10 lira yiyeceğe ayırman gerekiyor. Yurdun kantininden yersen daha ucuza da kapatabilirsin günü.

Üniversite kayıt olayını ve yerleşme olayını hallettikten sonra dilersen benim gibi gidip “işte üniversiteli kredi kartı” için başvurabilirsin. En az 400 lira limitli ve sadece öğrenci kimlik belgen yetiyor. 1-2 hafta içerisinde kampüs içindeki bankaya getiriyorlar kartı ve seni arayıp almanı istiyorlar. Parasal olarak zor durumda kaldığında çok işe yarıyor. Bankalardan da konuyu açmışken belirteyim. Kampüs içinde neredeyse tüm ihtiyaçlarını karşılaşabiliyorsun. Her türlü banka var, atm var. Ayrıca üniversitenin ortalarında gökkuşağı mini avm adından bir yer göreceksin. Öğrenciler genelde burada takılır, eğlenir, okey oynar, yemek yer, stres atar falan filan. Bosna Hersek’te ki cafelere oranla fiyatları daha uygundur. Ama adana porsiyon veya pizza yiyeyim diyeceksen en azından 10 lirayı gözden çıkartacaksın.

Tramvaya ilk bindiğinde 1.3 TL para ödüyordun. Artık o kartın içindeki parayı kullanıp bitirdikten sonra aldığın selçuk üniversitesi öğrenci kartını el-kart olarak kullanabilirsin. İçine para yükleterek el-kart gibi aynı şekilde kullanıyorsun. Öğrenci kartı ile bastığın zaman 0.90 TL kesildiğini, öğrencilere kıyak yapıldığını hatırlatayım. Fakat ard arda iki defa basarsan ilkinde 0.90 TL, ikincisinde 1.30 alır. Üniversite içerisinde ise tramvaylar ücretsiz. Çoğu öğrenci Selçuk Tıp önündeki duraktan biner ve fakültesine gider. Çok kalabalık olduğu için ben genelde binmem ve geze geze giderim.

Daha aklıma pek birşey gelmiyor. Soracağın, bilgi edinmek istediğin konu hakkında sorunu sor, cevabını yazayım sayın okuyan…

Şimdiden hayırlı olsun.