Bahis oynamak pişmanlıktır!

Tarih: 19 Temmuz 2016 Sal 14:23 | Bu yazı 6.456 kez okundu.

Üniversite yıllarımda sınıftan arkadaşlarla aynı evde kaldığımız dönemde canlı bahise çok fena sarmıştık. Az basarak çok kazanmayı herkes gibi biz de hedefliyorduk ama bir türlü olmuyordu. Kasa katlama çabalarından biri olan düşük oranlara basarak yükselmekten tutunda sürpriz oranlara kadar çoğu şeyi deniyor, bazı günler sabahlıyorduk. Hal böyle olunca iş çığırından çıkmıştı. Giden para geri gelmemeye başlamış, zarar etmeye başlamıştık. Kazansak bile kazandığımızı tekrar yatırıp kaybediyorduk. İnsana nasıl bir hırs yüklüyorsa artık sürekli daha fazlasını istiyorduk. Kazandığımız bile gidiyordu. Hal böyle olunca bir gün kafama dank etti ve “ne yapıyorum ben?” dedim kendi kendime. İnternetten kazanç sağladığım bütün gelirim neredeyse bahise gidiyordu. Önceleri dönerinden tutun da pizzasına kadar istediğimi yiyebiliyor iken artık arkadaşlarla salçalı makarna yemeye başlamıştım. Durum kötüydü. Fark etmiştim. Giden gelmeyecekti ama neresinden dönersem döneyim kardı. Direk olarak oynamayı bıraktım ve kendimi internet işlerime daha fazla verdim. Kazandıkça daha fazlasını istiyordum. Hem de bu sefer kaybetmeden. Kayıp yoktu. Kazandığımı bir yere verme olayı yoktu. Çalışıyordum, siteleri geliştirdikçe daha fazla kazanıyordum. Daha fazla site açıyor, site alıyor ve gelir kapısını çoğaltmayı amaçlıyordum. Bu hırsın aslında insanın içinde olduğunu, sadece bahis oynarken bu duygunun çokça ön plana çıktığını fark ettim. O günlerim uzun bir süre öyle devam etti.

Aradan 2 yıl civarı geçti.

Arkadaşlarımdan kimse yanımda yoktu. Ben yine göz ucuyla yavaştan maçlara bakmaya, merak etmeye, takip etmeye ve para yatırmaya başlayacak gibiydim. İlk zamanlar sadece maçları takip edip kafamdan oynuyordum bahsi. Tutarsa bir şey kazanmayacaktım ama kendimi test ediyordum. Acaba oynasam tutar mıydı diye kendime sora sora maçları takip ediyordum. Tuttuğunu görünce seviniyor, tutmayan zaten umurumda olmuyordu. Oynamadım ki zaten diyerek boş veriyordum. Ancak gün geldi tekrar para yatırmaya başladım. 10-20-30-50-100 derken kaybetmeye tekrar başlamıştım. Aslında genel olarak bakıldığında ciddi anlamda kazanıyordum. 100 lirayı 500 lira yapmışsam bu rakam neden 1000 lira olmasın diyerek oynamaya devam edip tüm parayı kaybediyordum. Sorun buradaydı. Kazandığım zamanlarda oluyordu ama çekmeyip komple paranın gittiği çok oluyordu. Haliyle yine aklım başıma geç geldi ve bıraktım.

İnternette canlı bahis ile ilgili çok yazı okudum. Hak da verdim yazılanlara. Bir bakıma bahis alışkanlığı olanların en yakın zamanda yoldan dönmeleri için bu yazıyı yazıyorum diyebilirim. Gerçi çok etkili olmayacaktır o psikolojide ama olsun. Safımızı belli edelim.

Çok kafanızı ağrıtmak istemiyorum. Bir kaç ufak detay verip yazımı sonlandıracağım.

Bildiğiniz gibi bahis yapmak parasızlıktan gelen bir durum. Yani ülkemizde öyle. Kimse fobi olsun diye para yatırmıyor. Bahis yaptığımızda kazanma şansımızı çok yüksek görsek de hiç öyle sanıldığı gibi değil arkadaşlar. Bildiğiniz takımlara oynayınca tutacağını sanmak aslında başlatıyor bu oyuna. Belki de zamanında bu durumu görüp bu bahisi çıkartmışlardır kim bilir. Kazanma durumunu yüzdelere bağlarsak çok düşük bir oran karşımıza çıkıyor. Araştırıp bakabilirsiniz.

Kısaca oynasanız da eninde sonunda kaybedeceğiniz, her zaman kasanın yani oynatanın kazanacağı bir oyundur bahis. Lütfen bu yazımı görüp de kendimizi yazdıklarımda buluyorsanız derhal bırakın. Ben çok çok zarar etmeden bıraktım siz de bırakabilirsiniz. Yapacağınız tek şey o tarz sitelere hiç girmemek ve maçları takip edebileceğiniz uygulamaları telefonunuzdan silmek. Gerisi geliyor zaten.

Bahis oynamak pişmanlığın en dibidir. Oynamayın, oynatmayın.
Teşekkürler…