Beğendiğim facebook iletileri – [1]

Tarih: 15 Ekim 2012 Pts 15:46 | Bu yazı 3.757 kez okundu.

Facebook üzerinde kişisel ve fake olmak üzere çok hesabım bulunuyor. Bu hesaplarda sayısız kişiler ekli ve sayısız kişilere aboneyim. Facebook üzerinde takipçilerim tarafından paylaşılan ve benimde beğendiğim iletileri, sözleri, mesajları bir yerde toplamak istedim.

Ben kırılmaya kalbimden başlamadım. Ellerimi bıraktığın gün parmaklarım kırıldı. Sarılmayı kestin, kaburgam kırıldı. Konuşmayı bıraktık, sesim kırıldı. Öpmedin, nefesim kırıldı. Okşamadın hiç, saçlarım zaten kırıktı. Özlemedin, hasretim kırıldı. Aramadın varlığın kırıldı. Sevmedin demeye dilim varmıyor, sevmişsindir belki az da olsa,söylemedin hiç.. Kalbim kırıldı..

Seni görünce bende bir heyecan, görsen..
Sanki çalışmamışım da hiç derse, hoca tahtaya kaldırıyor..

Seviyorsan gel,
Bir nefes sonra ölebilme ihtimalim var.

O kadar sevmişim ulan ölmüşüm cadde cadde..
Şimdi açıp baksınlar!
Gözlerinin rengini almamışsa kalbim, ben bu şehri terk ederim.

Keşke daha fazla, daha sıkı daha uzun sarılsaydım sana. Keşke seni daha çok koklasaydım, daha çok arayıp daha çok yazsaydım. Keşke hiç ağlatmasaydım seni, senin istediğin o aptal filmi izleseydik ve çıkışta bira yerine çay içseydik senin istediğin gibi. Keşke daha fazla sevseydim diyemiyorum, bağışla..Çok sevdim seni, kalbim için keşkeye hiç bir zaman gerek kalmadı..
Keşke sadece bunun için sevebilseydin beni..

Her geçen gün biraz daha azalıyorsun, seni kaybediyorum. Korkuyorum, anlıyor musun?
Seni de unutursam, kimim var benim?

Be kadın..
Her gece gözlerine acı doldurup içiyorum.

Düşünün, bir defa olsun sarılmak için ömrünüzden on yılı verebileceğiniz kişi şu dakikalarda başka biri ile sevişiyor. Düşünün; bir kerecik öpseniz “bana bu kadar yaşamak yeter” dedirtecek o dudaklar, başka bir dudakta.. Düşünün; sesini başka bir kulakta, elini başka bir avuçta.. Düşünün… Ya da boş verin düşünmeyin, çok acıtıyor.
Bunun adı aşk, uyutmuyor, yaşatmıyor, nefes aldırmıyor. En kötüsü de..
Öldürmüyor..

Git hadi, git ve birine sarıl ama şunu unutma! Giydiğin o kazağın önünü sarılarak ben eskittim!

Kimdin, ne istiyordun? Neden bütün üzüntülerim, bütün mutluluklarım sana çıkıyordu. Üşüyordum, sonbahardın… Donuyordum, kıştın.. Söyler misin, kim açıklayabilir bana evrendeki boşluğu, sokaklardaki insan kalabalığını? Yaz sıcağının tenimde evrimleşmesi, otobüs koltuklarının soğukluğunu? Dün gece az daha ölüyordum biliyor musun, onu unutursam dedim, onu bir defa olsun unutursam ben neden yaşarım, nasıl yaşarım? “Artık yoksun” lu cümle girişleri ve boşalan market rafları.. Hepsi benim hüznüm, hepsi benim cinayetim. Bu kadar mı gereksiz yaşar dedim insan.. Bu kadar mı ucu ucuna, olsan yaşamımdın, yoksun ölümüm. Kelimelerin incitmek istemem, seni, sigarayı ve aşkı incitmek istemem. Ya ben sana yakışmadım, ya da güzel durmadım yanında. Müsait bir zemindeki tenin hemzemin bir geçit ömür yolumda.. Bir kazadır, oldu deyip geçelim, bariyerdi gözlerin, çok seviyordum yüzvseksenle girdim, af dilerim..

Kimdin, ne istiyordun,
bilmiyorum.. Gereksiz bir üzerine alınma durumu yaşadık sanırım, verdiğim rahatsızlıktan dolayı özür dilerim..