Bir ben miyim tiyatroyu sevmeyen?
Kızma lütfen azizim, gerçekten sevemiyorum tiyatroyu. Bu zamana kadar ne tiyatro ile uğraştım, ne de tiyatro ile uğraşan arkadaşlarım oldu. Taaa ki üniversiteye gelene kadar. Birkaç arkadaşım var sınıfta ve durmadan yeni tiyatro oyunlarında oynayabilmek için sürekli ezber yapıyorlar ellerinde kağıtlarla. Bir gün gerçekten merak ettim ve ilgi duyarım belki diyerek bir oyunlarını izlemeye gittim. Salon tamamen doluydu, şaşırmıştım. Bunca kişi geldiğine göre bende sorun var galiba dedim ve boş bir yere oturdum ve izlemeye başladım. Oyun başladıktan sonra yaklaşık 10 dakika geçti ve ben can sıkıntısından patlıyordum oturduğum yerde. Artık sahnede rol yapan kişileri bırakmış etrafı izliyordum. Etrafa bakıyordum çünkü, benim gibi sıkılan kişiler arıyordum. Bir yandan da hala ilgiyle tiyatroyu izleyen diğer kişileri meraklı gözlerle izliyordum. Aşçı şoföre, şoför uşağa, sonra hepsi uşağa misali… Çünkü ne anladıklarını veya ne anlamaya çalıştıklarını bir türlü anlayamıyordum. Ön yargımı kırıp gitmeme rağmen yine canım çok sıkılmıştı ve o gün anladım bir gerçeği daha. Tiyatro kesinlikle bana göre değil… Aslında kimseye göre değil. Sadece ortaya konan emek çok değerli o kadar. Yapmacık roller, ezberlerin arada unutularak amatörlüğü göklerde yaşama duygusu, seni izleyenlerin dün ensene şaplak atan kişilerden oluşması gibi birçok olumsuz etken var aslında. Öyle gerçekten. Daha dün küfürleştiğin arkadaşını sahnede farklı bir boyuttaymış gibi izliyorsun. İçinden de “ulan bizim hırbo nasıl da rol yapıyor” diyorsun. Eşşek-altın semer misali bu da.
Aslında bakarsanız tiyatroyu seviyorumdur belki diyorum bazen de. Mesela BKM’nin oynadığı skeçleri çok seviyorum. Oyunculuk süper, içtenlik üst seviyede, komedi desen oyunların tuzu bireri olmuş, günümüzden-yaşadıklarımızdan kesitler sunan ve kendimizi görmemizi sağlayan birçok oyun çıkıyor. Bunca şey bir arada olacak ve insan sevmeyecek, mümkün mü böyle bir şey? Sonuna kadar izlemek istediğin oyun ile ilk 10 dakikasında sıkıldığın şey tiyatro değil mi? Biri sevdiriyorken diğeri neden soğutuyor insanı hayattan? Sonra diyorlar ki tiyatronun yerini artık sinema aldı. Alması çok normal bu durumdayken. Tiyatroyu profesyonel eğitim almış kişiler yerine sınıfında hava yapmak için rol kesen veletlerin eline verirseniz olacağı bu azizim…
Ersin
Bloğuna makale yazıp içini dökerek deşarj olan, Fırat karikatürlerini çok seven, Fenerbahçe aşığı, WordPress ve Advertising hakkında oldukça bilgi sahibi, kaliteli sözleri olan her şarkıyı bıkana kadar dinleyen birisi..
Doğal ve, güzel bi yazı derlemesi olmuş eline sağlık
Yazınızın altına imzamızı atacak kadar katılıyoruz. Tiyatro profesyonel eğitim almış kişiler yerine hava yapmak için rol kesen amatörlerin eline verilmemeli…
Bende hiç gitmedim sevemedim. Biri elimizden tutup zorla götürse belki sevicem 🙂
Ben de sevmezdim ama bir delinin hatıra defterini kesinlikle izlemenizi öneririm ondan sonra sevmeye başlarsınız 🙂
Yetişkin insanlar amatör tiyatro oyuncularından her ne kadar sıkılsalar da çocuklar için eğlenceli olabilir.
yalnız değilsin kardeşim. Bende bir türlü sevemedim 🙂
Hakkıyla ve güzel bir dekorla sahnelenmiş bir tiyatronun yerini hiçbirşey tutamaz
haklı olduğun yanlar da var, haksız olduğun yanlar da. Ama tiyatro bir toplumun gelişmesi için en gerekli sanat dalıdır bence. Her tiradlarda mesajlar vardır. Ama tutup ta mesajı bkm skeçlerinde aramak olmaz.
Sadece komedi içerikli tiyatroları severim. Büyük bir emek var evet ama herkes tiyatroyu sevmiyor. Bende çok fazla ilgi duymuyorum ne yazık ki.
önce ruh sonra eğitimle, gerçekten bilen ve hisseden bir sanatçıdan ve sahnesinden ötesi yok sanırım. Para için değil de gerçekten meslek aşkıyla yapan tiyatrocuları izlemenin tadı bir başka. tavsiye ediyorum.
Hayatım boyunca sanırım 1 yada 2 kere gittim, çok güzel olduğu söylenen bir tiyatro olursa belki giderim onun dışında cıx
Aslında tiyatro en iyi vakit geçirme aktivitesi. Sadece gideceğin tiyatro türünü iyi belirlemen gerekiyor. İyi belirleyemesseniz size işkence gelir o sahne.